Haçlıların korkulu rüyâsı, Niğbolu Fâtihi, İklîm-i Rûm Sultanı Yıldırım Beyazıt’ın hayatı…
Yıldırım Beyazıt, 1354 yılında Edirne’de dünyaya geldi. Babası 1. Murad Hüdavendigâr, annesi ise Gülçiçek Hatun’dur. Orta boylu, yuvarlak yüzlü, beyaz tenli, ela gözlü, kumral saçlı, sık sakallı, geniş omuzlu ve heybetli bir görünüşe sahipti.
Genç yaşlarından itibaren cesareti ve hızlı manevralarıyla dikkat çektiği için kendisine “Yıldırım” lakabı verildi. Çocukluk ve gençlik yıllarını Bursa Sarayı’nda kardeşleriyle birlikte geçirdi. İyi bir eğitim aldı, devrin âlimlerinden dersler gördü. Kütahya’da sancak beyliği yaptı. 1389 yılında Kosova Meydan Muharebesi’nde babası şehit düşünce, onun vasiyeti üzerine 29 yaşında tahta geçti.
Tahta geçtiğinde Osmanlı oldukça güçlü bir konumdaydı. Yıldırım Beyazıt, özellikle Anadolu’da birliği sağlamak ve Rumeli’deki fetihleri hızlandırmak için çalıştı.
Niğbolu Zaferi (1396): Haçlıların Osmanlı üzerine düzenlediği en büyük seferlerden biri olan Niğbolu Savaşı’nda kazandığı zafer, Avrupa’da Osmanlı gücünü kabul ettirdi. Bu zafer, Yıldırım’ı “İslâm’ın kılıcı” hâline getirdi.
İstanbul Kuşatmaları: Yıldırım Beyazıt, Bizans’ı tamamen ortadan kaldırmak için İstanbul’u dört kez kuşattı. Şehri alamasa da surların dibine kadar ilerledi, hatta Anadolu Hisarı’nın temelini attı.
Anadolu Türk Birliği: Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Saruhanoğulları ve Menteşeoğulları gibi birçok Anadolu beyliğini Osmanlı hâkimiyetine kattı. Bu sayede Anadolu’da siyasi birliği sağlamaya çok yaklaştı.
Yıldırım Bayezit döneminde Osmanlı’nın manevî hayatında çok önemli bir şahsiyet vardır: Emir Sultan Hazretleri.
Asıl adı Şemseddin Muhammed Buhârî olan Emir Sultan, Buhara’dan Anadolu’ya gelmiş, derin ilmi, takvası ve tasavvufî yönüyle kısa sürede Osmanlı halkının gönlünde taht kurmuştur. Yıldırım Beyazıt, Emir Sultan’a büyük hürmet göstermiş, onun öğütleriyle hareket etmiş ve sık sık devlet işlerinde onunla istişare etmiştir.
Yıldırım Bayezit’in kızı Hundi Hatun ile Emir Sultan evlenmiş, bu evlilik Osmanlı sarayı ile manevî önderler arasındaki bağları daha da kuvvetlendirmiştir. Bursa’da kurulan Emir Sultan Dergâhı, Osmanlı’nın hem ilim hem de irfan merkezi olmuş, yüzyıllar boyunca Osmanlı padişahları tarafından daima ziyaret edilmiştir.
Emir Sultan Hazretleri, Osmanlı’ya sadece bir manevî önder değil, aynı zamanda milletin birlik ve beraberliğini pekiştiren bir kutup yıldızı olmuştur. Bugün Bursa’daki türbesi, hâlâ maneviyat arayan gönüllerin uğrak yeridir.
1402 yılında Timur ile yapılan Ankara Savaşı, Osmanlı için bir dönüm noktası oldu.
Nedenleri: Timur’un Anadolu beyliklerini kışkırtması, Bizans’ın entrikaları ve Papa’nın Haçlıları Osmanlı’ya karşı tahrik etmesi.
Savaşın Gidişatı: Osmanlı ordusu güçlü olmasına rağmen, bazı Anadolu beylerinin ihanet etmesi üzerine savaş Osmanlı aleyhine döndü.
Sonuç: Yıldırım Beyazıt esir düştü, 7 ay 12 gün esaret hayatı yaşadı. 1403’te, 49 yaşında vefat etti. Onun ölümüyle Osmanlı tahtında şehzadeler arasında büyük bir mücadele başladı ve Fetret Devri başladı. Bu dönem 11 yıl sürdü.
Erkek evlatları: Musa Çelebi, Süleyman Çelebi, Mustafa Çelebi, İsa Çelebi, Mehmed Çelebi, Ertuğrul Çelebi, Kasım Çelebi
Kız evladı: Fatma Sultan
Osmanlı’yı diğer beyliklerden ayıran en önemli özellik, sadece kendi menfaatlerini değil, İslâm’ın yücelmesini ve cihadı ön planda tutmasıydı. Bu sebeple halk desteğini kısa sürede kazandı ve bir beylikten imparatorluğa doğru ilerledi.
Yıldırım Beyazıt, her ne kadar Ankara Savaşı ile Osmanlı’yı zorlu bir döneme sokmuş olsa da, cesareti, adaleti, imar faaliyetleri ve Emir Sultan Hz. ile kurduğu güçlü manevî bağ sayesinde Osmanlı tarihinde unutulmaz bir iz bırakmıştır.