“Biz asla teslim olmayız. Ya kazanırız, ya ölürüz. Bizden sonraki nesillerle de savaşacaksınız. Bana gelince, ben cellâtlarımdan daha uzun yaşayacağım.”
— Şehid Ömer Muhtar (Rahmetullâhi Aleyh)
Osmanlı hâkimiyetinden çıktıktan sonra İtalyan işgali altına giren Libya’da, zulme karşı cihad meşalesini yakan büyük mücahid Ömer Muhtar, Senûsî Tarîkatı’na mensup bir dervişti. Onun mücadelesi, sadece Libya halkı için değil, tüm İslam dünyası için umut ışığı oldu.
Ömer Muhtar, ders aldığı Şeyh Seyyid Muhammed el-Mehdî tarafından şu sözlerle tarif edilmiştir:
“Ömer Muhtar gibi on adama sahip olsaydık, başka bir şeye ihtiyaç hissetmezdik.”
Mısırlı âlim Ahmed Şerbâsî ise onu şu ifadelerle anlatır:
“İnsanlar arasındaki anlaşmazlıkları dâhiyane ve ustaca çözümleme hususunda Allah vergisi bir yeteneği vardı.”
İlmiyle beraber marangozluk, demircilik, ziraat ve binicilik gibi birçok alanda da maharet sahibiydi.
Ömer Muhtar ve mücahidlerin elinde kalan tek bölge, Kufra idi. İtalyan komutan Graziani, 1931’de Kufra’yı ele geçirince korkunç zulümler yaşandı:
Kur’ân-ı Kerîm parçalanıp ayaklar altında çiğnendi.
Ulemâ uçaklardan atıldı.
Kuyular yakıldı, hurma ağaçları kesildi.
Mehdî Senûsî’nin kütüphanesi yakıldı.
İnsanların namusları kirletildi.
11 Eylül 1931’de Ömer Muhtar ve mücahidleri büyük bir çemberde kuşatıldı. Atı vurulup yere düştü, yaralanmasına rağmen savaşmaya devam etti. Sonunda İtalyan askerler tarafından esir alındı.
Graziani’nin “Neden savaşıyorsun?” sorusuna verdiği cevap, onun imanını ölümsüzleştirdi:
“Ben yalnız inancım için dövüşüyordum ve bu benim için yeter. Geri kalan Allah’ın elindedir.”
15 Eylül 1931’de göstermelik bir mahkeme ile idama mahkûm edildi. Mahkemedeki sözleri tarihe geçti:
“İtalya’ya karşı yapılan her şey, benim iznim dâhilinde yapılmıştır.”
16 Eylül sabahı, 20 bin Libyalının gözleri önünde idam edildi. Fecr Sûresi’nin son ayetlerini okuyarak Allah’a yürüdü:
“Ey huzura ermiş nefis! Razı edici ve razı edilmiş olarak Rabbine dön!”
Böylece “Çöl Aslanı” Ömer Muhtar, ebedî âleme kanatlandı. Allah rahmet eylesin.